Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın yarın Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaret TBMM’de de gündem oldu. TBMM’de Libya’ya asker gönderilmesi tezkeresi görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Saray iktidarında iktisatta, ülkeyi içine düşürdükleri felaketin yol açtığı çaresizlik ortadayken, çıkış olarak her gün 84 milyonun onurunu inciten ‘U’ dönüşleri ve ilkesizliklerle karşı karşıyayız!” dedi.
Libya’ya asker gönderilmesi için verilen müsaadenin müddetinin 2 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 18 ay uzatılmasına ait Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Genel Şurası’nda kabul edildi. Tezkere görüşmelerinde CHP ismine konuşan TBMM Dışişleri Komitesi üyesi ve Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Biz ülkemizin ve Mehmetçiklerimizin Libya çöllerinde maceraya atılmasını istemiyoruz” dedi.
“84 MİLYONU İNCİTEN ZİYARET”
Çakırözer dış siyasete tenkitler yöneltirken, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin buyruğunu veren isim olduğu ileri sürülen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın yarın Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarete reaksiyon gösterdi. İktidarın son periyotta ülkenin prestijini, onuru zedeleyen adımlar attığını söyleyen Çakırözer, şunları söyledi:
*Saray iktidarının iktisatta ülkeyi içine düşürdükleri felaketin yol açtığı çaresizlik ortadayken çıkış olarak her gün 84 milyonun onurunu inciten U dönüşleri ve ilkesizliklerle karşı karşıyayız.
*Bunlardan biri de yarın yaşanacak. AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardındaki isim olarak suçladığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Ankara’da, devlet merasimiyle, kırmızı halılarla karşılamaya hazırlanıyor. Cemal Kaşıkçı İstanbul’da, Suudi Arabistan Konsolosluğunda, Suudi Arabistan idaresinin gönderdiği bir suikast timi tarafından ve yeniden Suudi Arabistan idaresinin talimatıyla katledildi.
*AKP iktidarı, elinde tüm dinleme kayıtları olmasına karşın bu yırtıcı cinayeti engelleyemedi. 15 kişilik katil timinin ellerini kollarını sallayarak İstanbul’dan ayrılışını izlemekle yetindi. Cinayetin işlendiği Suudi Konsolosluğuna girmek için tam on beş gün beklediler. Yetmedi, katliamın konut sahibi Suudi Konsolosunun kaçışına da göz yumdular. Sonra da inanılmaz bir şey yaptılar, Birleşmiş Milletler raporlarında, Türkiye ve başka ülkelerin istihbarat raporlarında cinayetin gerisinde parmağı olduğu somut kanıtlarla ortaya konulan Suudi idaresini ve Veliaht Prensi aklama rolüne soyundular.
*İstanbul’da yargılama başlamıştı, katil çetesinin gıyabında mahkeme devam ediyordu. ‘Asla vermeyiz.’ dedikleri belgeyi bir gecede, sarayın buyruğuyla kendi elleriyle Suudlara verdiler.
“HAKİME SÜRGÜN, PRENSE KIRMIZI HALI”
Kaşıkçı belgesinin Suudi Arabistan’a gönderilmesine şerh düşen hakimin de İstanbul’dan Kahramanmaraş’a gönderildiğini lisana getiren Çakırözer, “Yeşil dolar aşkı öylesine gözlerini karartmıştı ki evrakın Suudi Arabistan’a gönderilmesine şerh düşen hâkimi evvelki gün İstanbul’dan Maraş’a sürdüler. Yetmedi, Erdoğan, ulusal onurumuzu ayaklar altına alma değerine Prensin ayağına gitti. İşte, AKP’lisi, CHP’lisi, genci, yaşlısı, 84 milyon olarak hepimizi isyan ettiren fotoğraf orada çekildi. Saray avanesi ‘Davet geldi’ dediler ancak Suudi Arabistan açıklama yaptı ‘Biz davet etmedik, kendisi ısrar etti gelmek için’ diye. Bundan daha ayıplı bir durum olamazdı fakat sineye çekildi. Üstüne de artık Prens Salman Ankara’ya davet edildi, yarın turkuaz halıyla karşılanacak” formunda konuştu.
“MİLLİ VARLIKLARIMIZI PEŞKEŞ ÇEKECEKLER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Kaşıkçı cinayetinde Suudi idaresinin sorumluluğuna ait konuşmaları da hatırlatan Çakırözer, şunları söyledi;
*Erdoğan ne demişti, hatırlayın, ‘Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir’ demişti. ‘Kaşıkçı’nın katillerinden hesap sormazsak çocuklarımızın yüzüne bakamayız’ demişti.
*O vakit, Kaşıkçı’nın mahkeme mahkeme adalet arayan kederli nişanlısının ve bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanan milyonlarca insanın sormak hakkı değil mi: Bu dönüş neyin nesi? Neyin karşılığında?
*Tabii ki yeşil dolarlar, milyonluk swaplar karşılığında. O vakit soruyoruz: Bunun neresi dik duruş, neresi ulusal duruş, neresi onurlu duruş? AKP iktidarı ‘katil’ diye suçladıkları bireye ülkenin ulusal varlıklarını, 84 milyonun alın terini peşkeş çekmeye hazırlanıyor.
“ŞİMDİ KİM DOLAR KURBANI?”
Erdoğan’ın öbür ülkelerin Suudi Arabistan’a yönelik sessizliğine reaksiyon gösteren açıklamalarını da anımsatan Çakırözer, “Şu kelamlarını nereye koyacağız Erdoğan’ın? ‘Veliaht prensin en yakınında bulunanlar bu işin içinde. Sonuna kadar elbette kovalayacağız. İslam dünyasından kimi kısımlar ve ülkeler, ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati söylemediler’ Kim söylüyor bu kelamları? Olağan ki Sayın Erdoğan. Pekala, biz buradan soralım o vakit: Doların ve riyalin kurbanı kim olmuş artık Sayın Erdoğan?” diye konuştu.
“İLKESİZLER ZİRA KASA TAMTAKIR”
Dış siyasetteki ilkesizliklerin temelinde ekonomik krizin yattığını belirten Çakırözer, “Neden yapılıyor tüm bu prensipsiz hareketler? Çok kolay: Zira kasa tamtakır. Para gelsin de nasıl gelirse gelsin. Ancak kimse ümitsizliğe kapılmasın, tüm bu adaletsizliklere, ilkesizliklere son vereceğiz. Doların yeşilinden diğer hiçbir şeyi görmeyenler çok yakında o mevkilerden uzaklaşacaklar, milletin iradesiyle millet iktidarı gelecek” tabirlerini kullandı.