Rusya’dan 3 yıl evvel geldiği Antalya’da ömrünü sürdüren geri dönüşüm sanatkarı Hoş Amirova, plastik poşetten heykel yapan birinci sanatçı olduğunu söyledi. Dünyanın farklı kentlerinde düzenlenen ekofestivallerde heykellerinin sergilendiğini anlatan Amirova, son olarak ekmek poşetlerinin ağzını kapatmak için kullanılan metal klipslerden bayan figürü yaptı. Bayanın yüzünü ve saçlarını klipsleri iç içe geçirerek ortaya çıkardığını anlatan Amirova, saçlardaki çiçeklerin plastik şişe altlarından ortaya çıkartıldığını söyledi.
500 BİN EKMEK KLİPSİNDEN BAYAN YÜZÜ YAPTI
Kadın yüzü heykelini yapmak için 500 binin üzerinde klips topladığını vurgulayan Amirova, ‘Tüm arkadaşlarım bu heykel için bana yardımcı oldu diyebilirim. Hazırlık etabı aylarca sürdü. Farklı renklerde klipsleri bir ortaya getirmem gerekiyordu. Bu klipsler hazır alınan klipsler değil. Büsbütün kullanılmış ekmek poşetlerinden çıkan klipsler. Üzerlerinde son tüketim tarihine kadar yazıyor. Tek tek toplanıp biriktirildiler. Klipslerden oluşan bayan yüzünün ortaya çıkması için farklı renkte klipsler gerekiyordu. Heykelim tamamlandı. Saçlarını ve saç tokalarını ise plastik şişelerin tabanından yaptım” dedi. Geri dönüşüm sanatına hayatını adadığını anlatan Amirova, “100’ün üzerinde heykelim var. Heykellerde yapıştırıcı kullanmıyorum, doğal yolla yapıyorum. Örneğin; plastik pet şişelerden yaptığım bir bayan figürünü oluşturmak için şişeleri eriterek birbirine yapıştırıyorum. Figürün üzerindeki elbise ve aksesuarları da poşetlerden yaparak farkındalık yaratmaya çalışıyorum” diye konuştu.
YAPIŞTIRICI, ÇİVİ, ZIMBA KULLANMIYOR
Geri dönüşüm heykellerini yaparken dikkat ettiği en değerli detayın ise yapıştırıcı, çivi, zımba üzere dış malzemeler kullanmaması olduğunu kaydeden Amirova, ‘Bir geri dönüşüm sanatkarı olarak etrafa ziyan veren gereçleri sanat ile birleştirip değerlendirmeye uğraş ediyorum. Benim sanatımda ekolojiye, etrafa dikkat çekerek ziyanlı çöplerden bir halde yararlanma yolu var. Bu nedenle çöpü kendiyle bütünleştirerek sanata çeviriyorum. Yapıştırıcı yok, çivi yok, zımba yok” dedi.