Türkiye’de ilk kez seri olarak üretildi! Ülkeler peşine düştü

Dayanıklılık, esneklik, termal ve elektriksel iletkenlik özellikleriyle çok farklı sanayi alanlarında kullanılabilen grafeni Türkiye’de ilk kez seri olarak üreten şirket, ürünlerini 80 ülkeye ihraç etmenin yanı sıra ileri teknoloji malzeme alanında ithalatın azalmasına da katkıda bulunuyor.

Çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, bir o kadar esnek ve hafif olan grafen, hava araçları, su geçirmez kaplamalar, otomotiv, elektronik cihazlar, dokunmatik ekranlar gibi birçok üründe kullanılıyor.

Nanografi Nanoteknoloji AŞ’nin geçen yıl açılışı gerçekleştirilen Ankara’daki grafen seri üretim tesisi de Türkiye’nin ileri teknoloji malzeme alanında önemli bir ihtiyacını karşılıyor.

Şirketin çevre dostu endüstrileşmeye uygun ve düşük maliyetli özgün bir yöntemle üretim yaptığı tesiste, grafen başta olmak üzere ileri malzeme teknolojileri alanında Ar-Ge çalışmaları da yürütülüyor.

– “TİCARET HACMİMİZİN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ İHRACAT OLUŞTURUYOR”

Nanografi Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Emre Deli, AA muhabirine, seri üretim tesislerinin KOSGEB’in Teknoyatırım Programı kapsamında desteklendiğini söyledi. Grafeni yüksek kapasite, performans ve verimlilikte ürettiklerini belirten Deli, sürdürdükleri son ürün çalışmalarıyla katma değer oranını artırmayı hedeflediklerini bildirdi. Deli, “Toplam ticaret hacmimizin büyük bölümünü ihracat oluşturuyor. Nanografi olarak kurduğumuz seri üretim tesisinden elde ettiğimiz grafeni farklı boyut, nitelik ve miktarlarda 57 ülkeye ihraç etmeyi başardık. İhraç ettiğimiz diğer ürünlerle de toplam 80 ülkeye ulaştık. Ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülkelerin gelişmiş endüstriler ve nanoteknolojide rekabetçi pazarlara sahip olması bizim açımızdan oldukça önemli.” dedi.

Deli, Türkiye’de üretilen grafeni Airbus, LG gibi dev teknoloji şirketleriyle Harvard, Stanford gibi dünyanın önde gelen üniversitelerine ihraç ettiklerini dile getirdi.

– “GRAM BAŞINA İHRACAT DEĞERİ 150 DOLARI BULUYOR”

Ürettikleri grafenin gram başına ihracat değerinin 100-150 dolar civarında olduğu bilgisini veren Deli, şöyle konuştu:

“Türkiye’de yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayisi ihracatı içindeki payı yüzde 3 düzeylerinde. Grafen ihracatımızın imalat sanayisi ürünlerimiz içinde bulunan yüksek ve orta yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizin oranının yükselmesine de katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu yatırımımızın gerek kilogram başına elde ettiğimiz ihracat gelirini gerekse katma değerli ürün üretimine bağlı olarak personel istihdamını ve ülkeye döviz girdisini artıracağına inanıyoruz.”

Deli, grafeni yerli olarak üretmekle hem ihracat kalemi oluşturduklarına hem de ileri teknoloji malzeme alanında önemli bir ithalatın önüne geçtiklerine, böylelikle de cari dengeye katkıda bulunduklarına dikkati çekti.

Yıllık 100 tonluk kapasiteyle üretim yaptıkları grafenle yurt içinde de ihtiyaç duyulan nanomalzeme ihtiyacını karşıladıklarına işaret eden Deli, “Üretimimiz sayesinde tüm dünyada satışı belli başlı kaidelere bağlı olan grafeni, savunma sanayisi şirketlerimiz, araştırma enstitülerimiz ve Ar-Ge merkezlerimiz, daha kolay ve düşük maliyetle ulaşabiliyor. Grafen ve nanomalzemelerin tedariki ülkemizin bilim insanları için bir zorluk olmaktan çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Deli, grafen ürünlerinin elektronikten havacılığa, biosensörlerden kompozitlere, batarya teknolojilerinden yeni nesil barkod teknolojilerine kadar büyük bir uzmanlık alanında kullanıldığını bildirdi.

– “NANO VE BİYOTEKNOLOJİ ALANINDA ‘UNİCORN’ OLMAK İSTİYORUZ”

Yüksek kapasiteli laboratuvarlarda Ar-Ge çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Deli, şu değerlendirmede bulundu:

“Grafen katkılı son ürünler için yeni yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Grafenin sahip olduğu katma değeri, onu ara mamul olarak değerlendirerek nanokompozit, yüksek kapasiteli bataryalar, uzun ömürlü ve yüksek performanslı kaplama ürünleri ve yeni nesil barkodlama teknolojilerinde ürünler ortaya koyarak daha da artırabileceğimizi düşünüyoruz. Bu sebeple bir yandan grafen üretimini gerçekleştirirken diğer yandan da teknolojik ürünler ortaya koyarak yüksek teknolojiye sahip ürün yelpazemizi genişletiyoruz.”

Uluslararası alanda yüksek prestije sahip enstitü ve kurumlarla da yakın iş birliği halinde olduklarına dikkati çeken Deli, şunları kaydetti:

“Henüz yüzde 100 kapasitemizi hayata geçirmemiş olmamıza rağmen katettiğimiz mesafe bizim için umut verici. Avrupa Birliği tarafından grafen üretimimiz mükemmeliyet derecesiyle taltif edilmişken günlük hayatımızda isimlerini sıkça duyduğumuz yüksek teknoloji şirketleriyle müşterek Ar-Ge projeleri yürütüyor ve yakın zamanda hayatımıza girecek teknolojik ürünleri birlikte geliştiriyoruz. Sahip olduğumuz teknolojik bilgi birikimimiz ve uzmanlıklarımızı göz önünde bulundurduğumuzda gelecekte ismimizden çok daha fazla söz ettirecek, özellikle nano ve biyoteknoloji alanlarında yeni trendleri belirleyecek bir yetkinliğe kavuşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu alanda bir ‘unicorn’ olmak da hedeflerimiz arasında.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir